http:/www.bebekveanne.tr.gg

   
  Bebek ve anne, bebek bakımı, bebek beslenmesi, bebek hastalıkları www.bebekveanne.tr.gg
  Hayat Kurtarabilecek Stres Gidericiler
 
Hayat Kurtarabilecek Stres Gidericiler

Araştırmacılar, sakinliği kaybetmenin ölümcül olabileceğine dair yeni kanıt elde ettiler.
                                                                 Yazan Sue Ellen BROWDER

New Choices’dan alınmıştır.

Yıllardır, tıbbi uzmanlar sağlığınızı korumanın en iyi yolunun kilonuzu, tansiyonunuzu, kolesterolünüzü ve kan şekeri düzeyinizi kontrol altında tutmak olduğuna dair açıklamalar yapmışlardır.
Hangisi sizi daha fazla endişelendirmeli?
Araştırmacılar, sağlığa en fazla zarar verenin tek başına bu etkenlerden biri olmadığını, bu etkenlerin birleşik etkisi olduğunu bulmuşlardır. Bunun ötesinde stres; Ölümcül Dörtlü veya Metabolik Sendrom olarak anılan, hayatı tehdit edici bu kombinasyonu başlatan ana tetikleyici unsur olabilir.
North Carolina’daki Wake Forest Üniversitesi’nin bilim adamları, laboratuar ortamında maymunların kronik sosyal strese tabi tutulmasıyla, hayvanların önemli bir kısmında Metabolik Sendrom oluştuğunu görmüşlerdir. Yale Üniversitesi’nden bir grup, kadınlarda sendroma öncülük ettiği gözlenen kronik psikolojik stresle, karın bölgesi yağ depolaması arasında bir bağlantı bulmuştur.
Bilim adamları, stresin vücuttaki endokrin sisteminde, domino taşları gibi, istenmeyen ve art arda gelen olumsuz etkileri başlatıcı etkisi olduğuna inanmaktadırlar. Süreç, beynin vücudun ana salgı bezi olan hipofiz bezine mesaj gönderen hipotalamus olarak adlandırılan bir bölümünde başlar. Adrenalin salgı bezlerine çok yüksek miktarda stres hormonu “kortizol” salgılanmasına neden olan sinyal gönderilir. Bunun sonucunda karın bölgesinde yağ birikimi ve yüksek insülin seviyesi (kalp krizleri ve şeker hastalıklarıyla bağlantılı olan), yüksek kan şekeri ve tansiyon, zayıf kolesterol profili ve diğer problemler oluşabilir.
Tahminen dört Amerikalıdan biri, günümüzde Metabolik Sendrom belirtileri taşımaktadır. Dr. Per Björntorp bunu, uzun süreli strese ve çok sık sigara içmek, aşırı yemek, aşırı alkol tüketmek ve çok az egzersiz yapmak şeklinde bu strese yanıt vermemize bağlamaktadır. Şüphesiz genlerin bir rolü vardır, ancak daha sağlıklı, dengeli bir yaşam tarzını benimseyerek sağlıksız bir aile geçmişinizle savaşabilirsiniz.
Başlamak için bazı yollar burada verilmiştir.

Uzun Yaşam İçin 5 Adım
1. Sinirlerinize hakim olun
Bilim adamları uzun süre, çok çalışan, azmin ağır bastığı ve sıkışık programlar içinde hareket eden A tipi insanların kalp krizi geçirmelerine daha muhtemel olarak bakıyorlardı. Fakat, hastalığa yol açan, amaç peşinde koşmak değil, sinirli, saldırgan ve olumsuz olmaktır.
Saldırgan tavırlar kardiyovasküler hastalıklar başladıktan sonra da tehlikelidir. Boston’daki Beth İsrail Diyakoz Tıp Merkezi’nde Kardiyovasküler epidemiyolojist olan Dr.Murray Mittleman, ortalama 4 gün önce kalp krizi geçirmiş 1623 kadın ve erkekle görüşme gerçekleştirdi. Krizden önceki 2 saat çerçevesinde çok sinirlenildiğinde, kriz geçirme olasılığı iki kat daha fazlaydı.
Miltleman’ın önerisi : Eğer stres düzeyiniz insanları tersleyecek kadar yükselmişse kendinize sorun, “Bu kalp krizi geçirmeye değer mi ?

2. Kendinizi Neşelendirin

Uzun süredir, depresyonu kalp krizi geçirmeye bağlayan delillerin sayısı gittikçe artıyordu. Johns Hopkins, 1980’lerin başında kalp hastalığı belirtileri olmayan 1551 kişiyle 14 yıl sonra tekrar görüştü. Ciddi depresyon geçirdiğini söyleyenler, diğerlerine nazaran kalp krizi geçirmeye dört kere daha meyilliydiler.
Egzersizin, bir antidepresan olduğu çoğu kez göz ardı edilir. Duke Üniversitesinde yapılan bir araştırma, haftada en az 3 defa 30 dakikalık aktif yürüyüşe veya koşuya çıkan klinik depresiflerin %60’ı, 16 hafta sonra artık depresyon yaşamıyorlardı.

3. Göbeğinizi Eritin

50 yıl kadar önce Fransız bilim adamı Jean Vogue, fazla göğüs bölgesi yağları olanlarda (armuttan çok elmaya benzeyenler), çoğu kez kalp hastalığı, şeker hastalığı ve diğer rahatsızlıklar çıktığını görmüştür. Ama bilgisayarlı tomografi ve MR cihazlarının çıkmasıyla doktorlar karın bölgesinde bulunan özel bir tür yağ olan iç organ yağının bu hastalıklarla bağlantılı olduğunu keşfettiler.
Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne göre, bel ölçüsü kadınlar için 35 inç ve üstü, erkekler için 40 inç ve üstünde ise sorunlar oluşmaya başlamış demektir ve bu durumda kişinin boyu göz önünde bulundurulmaz. “Elma” yağı metabolik olarak en aktif yağ tipi olduğundan, en çabuk yanan türdür. Bu, vücut ağırlığının yüzde 5 – 10’unu vermenin neden çoğu kez Ölümcül Dörtlüdeki diğer etkenleri dengede tuttuğunu veya gerilettiğini anlamaya yardımcı olur. Beslenme uzmanları, tahıl, meyve ve sebze açısından zengin, doymuş yağ, kolesterol, tuz ve rafine şekerin ise az olduğu bir beslenme programı önermektedirler.

4. Kötü Alışkanlıklarınızı Kısıtlayın

Çok Alkol Almak. Orta düzeyde alkol tüketenlerde Metabolik sendromun görülme ihtimali en düşükken, alkoliklerde bu ihtimal en yüksek seviyededir. Bunun nedeni, karşılaştırıldıklarında daha fazla karın bölgesi yağı bulundurmalarıdır. İsveç’te yapılan bir araştırmada, erkek alkoliklerin yağlarının % 48’inin, alkol tüketmeyenlerin ise yağlarının % 38’inin karın bölgesinde bulunduğu gözlenmiştir.

Sigara içmek. Sigara içmek, akciğer kanseri veya şişkinliğine sebep olması dışında başka sebeplerden dolayı da tehlikelidir. Bir araştırmanın sonucuna göre , sigara içenlerde, sigara içildikten yaklaşık 60 dakika sonra dahi karında yağ depolanmasını arttıran yüksek miktarda kortizol bulunduğu görülmüştür.

Aşırı kafein alımı. Orta düzeyde kafein tüketimi, bir çok insan için zararsız gözükmektedir. Ancak en son araştırmalar, yüksek tansiyonu ve ailesinde hipertansiyonlu birey örneği olan kişilerin, iş stresi altındayken aşırı miktarda kafeinli kahve tüketmesi durumunda tansiyonlarında tehlikeli bir yükselme olabileceğini göstermektedir.

5. Metabolizmanızı Hızlandırın

Yeni bir anlayış; hastalığın vücudunuza nasıl yerleştiği konusunda metabolizmaya, yani hayatı devam ettirmek için gerekli olan fiziksel ve kimyasal reaksiyonlar toplamına odaklanmaktadır. Bu yaklaşım, sağlıklı bir metabolik profilin, tek başına kardiyovasküler sağlık ve kilodan daha önemli bir etken olduğunu göstermektedir.
Bir Japon araştırmasında, bir grup erkek bir yıl için düşük yoğunluklu bir egzersiz programına tabi tutulmuştur. Kardiyovasküler sağlık durumları gelişmediği ve kilo vermedikleri halde, metabolik durumları (vücutlarının insülini ne kadar iyi kullandığı ölçülerek) iyileşme göstermiştir. Dolayısıyla, eğer egzersiz yapmakta iseniz ancak kilo veremiyorsanız, yine de devam ediniz. Ve ailenizde iyi bir kardiyovasküler sistem bulunsa dahi, yine de düzenli olarak egzersiz yapmanız gereklidir.
Virginia Üniversitesi’nde egzersiz fizyoloji Profesörü Glenn A.Gaesser’in belirttiği gibi, “Metabolik sağlık; kalp hastalıkları, krizleri ve şeker hastalıklarına karşı en iyi koruyucu etkenlerden biridir.”
 
  İstatistik 17933 ziyaretçi (30878 klik) tıklanma Copyright  
 
Bebekveanne.tr.gg kullanıcıyı bilgilendirmek amacıyla içeriğini hazırlamaktadır. Sitede yer alan bilgiler doktor tedavisinin yerini tutamaz. Bu bilgiler şahsi tanı ve tedavi yöntemi olarak değerlendirilmemelidir. Anasayfa Yap Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol